Sunday, December 29, 2013

Bizden 2013 haberleri

Herkese merhaba,
Yine bir yılın sonuna geldik ve mektup yazma işi bana düştü.

Bu yıl benim için hareketli geçti. Arkadaşlarımla oyunlar ve yatıya kalmaların dışında bol ödevli bir yıl geçirdim. Türkiye'deki yaşıtlarıma nazaran az ödev yapsam da bana çok geldi. Haftada 2 kere basketbola gittim. Hem tekniğim gelişti hem de boyum uzadı. Artık sevdiğim spora karar verdim. Basketbol. Bu arada gitara devam ettim ve bu yıl 5 yeni şarkı öğrendim. hatta yıl sonunda okulun öğlen konseri seçmelerini kazanıp okuldaki mini konsere katıldım.

Bu sene beni üzen en yakın iki arkadaşımdan ayrılmak oldu. Asker yazın Danimarka'ya , James de yıl sonunda İngiltere'ye döndü. Diğer arkadaşlarım olsa da 2014 yılına hüzünlü başlayacağım. Yazın kuzenim Beliz'in Singapur'a gelmesi benim için en güzel olaylardan biriydi. Birlikte  Universal Studio, Legoland, Adventure Cove , Hayvanat bahçesine gittik. 3 hafta boyunca çok eğlendik.

2013 senesi annemin dolu dolu çalıştığı bir yıl oldu. Hatta yıla tek başına Singapur'da girdi. Ne iş yaptığını henüz tam anlamasam da bir stadyum projesinde çalışıp Çince çeviri yaptığını biliyorum. Halen Çince nasıl rapor hazırladığına ne kendi ne iş yerindekilerin kafası almıyor. Singapur kültürünü ve bina yönetimini öğrenmenin dışında arada öğlen yemeklerine arkadaşlarının yanına kaçtığını biliyorum. Bir iki akşam zumba ve pilates denemesinden sonra sporu bıraktığı için iyice kilo aldı.

Babam da bu sene tam tersine bel ağrıları ile başlayan yılı özel hoca ile düzenli spor ile sağlıklı bir şekilde geçirdi. Sürdürülebilirlik ile ilgili bir projenin ' One Way' tanıtımı için dünyayı dolaştı. Sonunda da İngiltere'deki ICIS tarafından " Best Business Innovation 2013' ödülünü aldılar. Ekim ayında bölümü Amerikalı bir şirkete satıldı. Artık 'Archroma' adı altında çalışacak.

Bu sene tam leyleği havada gördük. Ailecek Koh Samui, Bali, Hong Kong ve  Kamboçya'ya gittik. Koh Samui'de tekne turunda dalgalar yüzünden annemle kusmaktan başımızı kaldıramadık, Bali'de de besin zehirlenmesinden neredeyse hastanelik oluyordum. Hong Kong kısa ve eğlenceli geçti. En güzeli 3 aile gittiğimiz Kamboçya seyahati idi. Hem tapınakları gezdik hem arkadaşlarımla oynadım.

Önümüzdeki senenin bomba haberi ise Türkiye'ye dönüyor olmamız. Sonunda babamın patronu gitme isteğimizi onayladı. Annemle babam 12 yıl sonra dönecekler. Ben de hayatımda ilk defa Türkiye'de yaşayacağım. Benim bilmediğimi zannediyorlar ama babam galiba yeni yıldan sonra Singapur'da çalışmayacak. Şimdiden bana ayak yapıyor ben yarı anlamamış gibi yapıyorum. Haziran'da da annemle kesin dönüş yapacağız. Anlayacağınız seneye de hızlı bir yaşantı ve değişimler bizi bekliyor.
Annem artık esprilerimi çok aklımda tutamıyor ama ben 1-2 sini aktarayım.

-People with cool cars are idiot. Awesome people have normal carsç We are 'yarı yarıya'

-Yeni lego çıktı. Ben bir bakayım. Belki UCUNLAMIŞTIR. O zaman alabilirim.

Herkese bol kahkahalı az kaygılı 2014 diliyorum.

Berk BALI


Saturday, December 21, 2013

2013 News from Esders

Hi everyone,
I cannot believe that I am writing  year end letter again. 2013 is one of the fastest year with full of  changes for us
.
I started the Year 2013 by myself since I had  just  started  working full time  and had no holiday. Berk and Emrah were in Istanbul.  The project that I involved was a design review  of a sport complex in China and I have to prepare all reports in Chinese. I really regret why I did not pay more attention and time to learn Chinese when I was in Shanghai but manage to continue by the help of Google and Microsoft translations :)Considering all communications start with" Dear Sibel" and continue in Chinese, I think I did pretty amazing job this year. It was a big experience to  work in the office with other engineers, eat at "Kopitiam "(coffee shops) ; drink "Kopi" ( coffee with milk) and drive to city  time to time for lunch with my expat and Turkish friends.

I learned so many different things such as a stadium must have how many gents and ladies toilet, how  the garbage collection sould be in a big complex; which levels the lifts have to open, what kind of security points to be set  in  a sports complex, what kind of   the energy saving lamps/ fans  to be used  etc. I had to improve  my skills on how to keep the balance  between long working hours and  family life. I sacrificed my Zumba , aqua fit , long coffee mornings, fun with my friends and unfortunately gain some of my weight which I have lost first year in Singapore. Once again I realized that it is difficult to work outside of your home country , especially when your husband is traveling and you have to rely on the helpers for your child.

Berk had a great year with lots of playdates and sleepovers. He had lots of homework that he had to do by himself , most of the times! He learned to manage his time wisely  and had chance to play I-pad and watch TV when I was not around after school. He could play 7 songs in guitar now and succeed to be chosen to play one song in lunch time concert at school. He played two times a week basketball.  His basketball skills improved a lot during 2013 and his height as well. His cousin Beliz came in July for a visit and they had great time together visiting Universal Studio, Legoland, Adventure Cove , Zoo etc. Besides great moments , he had  to face some sad moments like his two best friends, James and Asker,  leaving  Singapore in 2013. It is getting harder and harder for him .

Emrah was busy this year with his sustainable project " One Way" and launched it in all over the World. His efforts was awarded by ICIS as " Best Business Innovation 2013". His department in Clariant was sold to an American company and the name was changed to Archroma.  This year he was more responsible  for his health and had a personal trainer, especially for his back pain.

As a family, we visited Koh Samui, Bali, Hong Kong and Cambodia. Koh Samui was  full of sun and sea. We rented a car and travelled  whole Island. Bali was nice experience without sea except the Berk's food poisoning . Hong Kong was  great as usual . Cambodia was excellent wit all these temples; sunset and sun rise in  Angkor Wat. Cambodia  was also our first tour  after so many years  which we had a organization with two other  families ( friends )together . This year summer  Bodrum vacation was also with our friends and families all together and we realized that we  missed having holidays in groups.

THEREFORE, we decided to go back to Istanbul  after 12 years expat life and 4 countries. Emrah's company excepted our wish and Emrah will start work in Istanbul in January 2014. Berk and I will join him in June after the school finishes and I resign from my work. So I guess next year will not be different than other years. Moving, settling down, adapting new places (12 years is long time!) but at least we know some friends and have families back home.

Merry Christmas and Happy NEW YEAR!
We hope  you will have  wonderful  days in 2014 that you can write good things about it  at the end of the year.
Cheers,
ESDERS

Saturday, June 22, 2013

Düşünen , araştıran ve doğru muhakeme yapabilen insanlar

Özellikle bizim gibi herkesin parmağını soktuğu ülkeler bütünlüklerini korumak için birlik olmalı. Bu nasıl olur biliyor musunuz? İnsanlarla ilişki kurarak, onlara yardım ederek. Aynı fikirde olmasan bile birbirine saygı göstererek.

Biz okumuş çocuklar genelde diğer okumuşlarla konuşuruz. Biraz okumamış gelirse o kişiden elimizi ayağımız çekeriz, mesafe koyarız. Onlarla zaman geçirmeyi zaman kaybı gibi görürüz ve iletişimi en aza indirir ve ya koparırız. Hızlı akıp giden bu hayatta boşa geçirecek zamanımız yoktur çünkü.

Biz okumuş çocuklar her şeyi herkes den daha iyi biliriz. Başkasının karşı görüşünü dinlemeye bile sabrımız yoktur. Çünkü en iyi bilen bizizdir. Benim dediğim doğrudur diye gireriz konuşmalara. Karşıdakinin savunma psikolojisine gireceğini unutarak.

Biz okumuş çocuklar çok güzel gelişip sonlanabilecek bazı olayları başlattık. Şimdi ise bir takım oluşumlarla bunu geliştirip büyütmeyi düşünüyor veya çabalıyoruz. Bir araya gelip stratejiler oluşturmaya ve bunları hayata geçirmeye başladık. Halka hizmet verecek ama aynı zaman da halkı doğru yönlendirip anlamlı mesajlarla halkı bir bakıma eğitip diğer ülkeler içinde bizleri iyi temsil edecek kişileri bulup çıkarmamız ve daha bir sürü işi gerçekleştirmemiz gerekecek.

Bizim birey olarak yapmamız gereken ise eğer uzmanlık alanımız bazı yapılaşmaların kurulması ve gelişmesine yardım edecekse zamanımızı buna ayırmamız. Birey olarak her türlü insanla bir araya gelip konuşup iletişime geçmemiz. Amaç karşı düşünce de olanların bizim düşüncemize katılmalarını sağlamak değil. Amaç her zaman karşıdakinin düşünmesini sağlayacak ve kafasında soru işaretleri bırakacak konulardan bahsetmek. Bu yüzden çok uç noktalardakini değil daha yeni fikirlere açık , yeni düşünceleri araştırıp kafasını kullanarak kendi doğrusunu bulabilen kişiler seçilmeli. Ve en önemlisi birbirimize yardım etmeliyiz.

Size 11 yıllık yurtdışı tecrübelerimden örnek vereyim. Uluslararası ortamlarda yaşıyorum ve kelimenin tam anlamıyla dünyanın her yerinden arkadaşlarım oldu. Bu arkadaşlıkların bazıları çok kolay kurulurken bazıları çoğu zaman sonra gelişti. Bazıları ile arkadaşlık oluşturacak ortam bile olmadı. Niye mi?

Tanıştığım kişiler ki , bence tüm insanlar , ikiye ayrılıyordu tanışma anında. Birinci kısım Türk olduğumu söylediğimde ilgilenen ve ya eski tanıdıkları Türklerden dolayı gönül bağı olanlar ve ya başka kültürleri tanımaya eğilimli nötr insanlar. İkinci kısım ise ya Türk imajı kafasında kötü olan ve ya eskiden kötü bir tecrübesi olmuş veya kendini sadece kendi milletinde insanların içinde rahat edip hiç seninle konuşmaya bile yeltenmeyenler.

Ben birinci kısımdakilerin hepsine , ikinci kısımdakilerin bir kısmına ulaşıp onların Türk arkadaşları oldum. Bu arkadaşlıklar kolay kazanılmadı. Hangi millet olduğuna bakmadan yardım ettim, hasta oldukların da Türk usulü yemek yapıp götürdüm, işi olduklarında çocuklarına baktım. Türk yemeği pişirme kursları verip tam bizim olmasa da hoşlarına gidecek  göbek dansı bile öğrettim. Her ne kadar Emrah 'in ' Sen onların kafasındakilerin Türk imajını değiştirmedin onlar seni artık Türk görmüyor ' söylemine biraz katılıyorsam da ben yine de bir şeyleri değiştirdiğime inanıyorum. Televizyonda haberlerde Türkiye ile herhangi bir haber geçtiğinde aklına ben geliyorsam, haberine göre seviniyor veya endişeleniyorsa ( dikkatinizi çekmek isterim rezil olduk diye düşünmüyorum) o kişi benim için kazanılmıştır.

Karşılaştıklarım arasında sohbetlerde yüzüme bile bakmayan, görünce kafasını çeviren, beni tanımaya  çalışmayıp bir saniyesini bile ayırmayanlar oldu, olmadı değil. Ben bunları uç noktalardakiler diye adlandırıp enerjimi ve vaktimi diğer insanlar üzerinde harcadım.

Aynı şeyi bizim  de ülkemiz içinde yapmamız lazım. Değişik deneyimler yaşamış, değişik eğitimler almış kişileri ön yargısız birbirine yaklaşması , birbirine  yardım etmesi gerekiyor.Sevgi olmasa da saygı ortamı yaratmamız lazım.

En son 'duran adam' ile örnek vereyim. Biz okumuş çocuklar diyelim ayakta alkışladık, her yerde protesto şeklimizi değiştirip onun ardından gittik. Ben de çok takdir ettim. Sonra daha tutucu toplumumuzun gözüyle baktım olaya.Eminim ki kafalarındaki  düşünce ' uzun saçlı zibidinin biri çıktı öyle ...... bakar gibi durdu' olmuştur. Belki daha yumuşak ve ya sert yorumlar yapmışlardır. Çünkü bu insanlar uzun saçlı biri ile sohbet etmemiştir hayatında, hayatında dans gösterisine gitmemiştir, duran adam gibi bir kişi ile aynı masada oturup yemek yememiştir. Bu kişi duran adamı insan olarak hiç tanıma fırsatını yakalayamamış ve ya tanımak için çaba sarf etmemiştir. Aynı şekilde duran adamda bu kişilerin sohbetine  hiç katılmamıştır belki hayatında. Bu kopukluk olduğu sürece birbirimizi tanımamıza imkan yok.

Birbirini tanımadığın sürece de birlikte uyum içinde yaşamana imkan yok. Bu Türkiye için de dünya için de geçerli.